CARSAMBAYI SEL ALDI
TURKU'NUN SOZLERI
Çarşamba'yı sel aldı
Bir yar sevdim el aldı
Keşke sevmez olaydım
Elim koynunda kaldı
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
Çarşamba yollarında
Kelepçe kollarımda
Allah canımı alsın
O yarin kollarında
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
Çarşamba yazıları
Körpedir kuzuları
Allah alnıma yazmış
Bu kara yazıları
Oy ne imiş ne imiş
Kaderim böyle imiş
Gizli sevda çekmesi
Ateşten gömlek imiş
TURKUNUN HIKAYESI
Ahmet, Abdal Deresi'nin kıyısındaki yoksul köylülerden birinin oğluydu.
Kara sevdası karşılık bulmuş, Melek ona kalbini açmıştı. Nişanlandılar
ve Ahmet askere gitti. Ağa oğlu Mehmet Ali, Melek'e göz koydu. Melek,
Mehmet Ali'yi reddedince, ağa oğlu ve adamları tarafından dağa
kaldırıldı. Kötü haberi alınca firar eden Ahmet, silahını alıp, yollara
düştü. Gece gündüz Melek'i aradı. Bir gün yağmur yağdı, Yeşilırmak
taştı. Çarşamba bir anda göle döndü. Sel, Canik Dağları'ndan aşağı bir
çığ gibi, önüne kattığı herşeyi sürükledi. Selin ardından hayat yeniden
normale döndü. Abdal Deresi'nin Yeşilırmak'a döküldüğü yerde ahali
toplandı. Derenin nehre bağlandığı yerdeki kayanın üstünde, selin
getirdiği iki kişinin cesedi görüldü. Cesetler, Melek ve Ahmet'e aitti.
Elele tutuşmuş öylece yatıyorlardı. Rivayete göre büyük kaya parçası,
yedi yerinden ayrıldı ve her birinden bir servi boyu su fışkırdı. Ahali
dua etti. Dualar, yıllardır can alan, insanların acısını dile getiren
dizelere dönüştü.' Çarşamba'yı sel aldı' türküsü de, o acı
mırıltılardan doğdu. Kayanın bulunduğu yere daha sonra bir su değirmeni
kuruldu ve o yöre 'Değirmenbaşı' olarak anıldı. Ahşap değirmenin yedi
taşı vardı. Yedi oluğuna su veren set üzerinden yedi kez yürümek, sağ
ve sol omuz üzerinden yedişer kez su atmak uğur sayıldı. Her
Hıdırellez'de tekrarlanan gelenek, 1970'lerde değirmenin yıkılmasına
kadar sürdü