Bebek Ağıtının Hikayesi (Avşar Ağıtı Orta Anadolu)
Olay yaklaşık 350-400 yıl önce, Orta Anadolunun yüksek ve dağlık bölgesinde yaşayan Avşar aşiretlerinden birine aittir.
Günlerden birgün bir asiret beyinin oğlu ile başka bir aşiret beyinin
kızı evlenir. Yedi sene çocukları olmaz. Aşiret beyinin oğlu bu
evliliğin, bu beraberliğin mutluluk getirmediğini, buna gelinin neden
olduğunu her fırsatta gelinin başına kakar. Kader bu ya, yedinci
senenin sonunda gelin bir oğlan çocuğu Dünyaya getirir. Aşiret çok
sevinçlidir. Çocuk üç aylıkken aşiretin başka bir yere göç etmesine
karar verilir. Gelin çocuğunu bir kilime sarıp, beşiğine yatırır ve bir
mayanın üstüne yerleştirir. Aşiret bir gece yarısı Elmalıdan yola
çıkar. Elmalı dağının sık ve karanlık ormanları içinde yollarına devam
ederlerken kötü bir tesadüf, çam dallarından biri zavallı yavrunun
beşiğine takılır ve onu mayadan ayırır. Yavru, gecenin sessizliği
içinde beşiğiyle çam dalına asılı kalır. Hiç bir şeyden haberi olmayan
kafile, ertesi sabah obaya gelip konaklar. Meme vermek için yavrusunun
yanına giden zavallı ana, yavrusunu bulamayınca çılgına döner.
Döğünmeğe, yolunmağa başlar. Aşiret büyük bir üzüntü içine gömülür.
Dayısı, amcasıyla birlikte geldikleri yoldan geriye dönerek yavruyu
aramaya koyulurlar. Fakat ne çare ki bulamazlar.
Elmalıdan çıktım yayan,
Dayan ey dizlerim dayan,
Emmim atlı dayım yayan,
Nenni, nenni, bebek oy.
Bebek beni del eyledi,
Bir kötüye kul eyledi,
Yaktı yıktı kül eyledi,
Nenni, nenni, bebek oy.
Havada kuzgunlar dolaşır,
Kargalar öleş bölüşür,
Kara haberler erişir ,
Nenni, nenni, bebek oy.
Ala kilime sardığım,
Yüksek mayaya koyduğum,
Yedi yılda bir bulduğum,
Nenni, nenni, bebek oy.
Tabancamın ipek bağı,
Baban bir aşiret beyi,
Kanlım oldun Çiçek dağı,
Nenni, nenni, bebek oy.
Gelin başı bağlamadım,
Top zülüfün yağlamadım,
Obamdan utandım ağlamadım,
Nenni, nenni, bebek oy...
Türkü, bu korkunç ve yürekler parçalayan yaşamın, ana gönlünde şekillenip, dilinden dökülen feryadıdır.