Eskiden
hükümdarlar, karşılaştıkları her müşkül işlerinde zamanın âlimleri ile
istişâre etmedikçe bir karar vermezlerdi. Onların fikirlerinden
istifade ederlerdi. Adâletiyle meşhur, Sasani hükümdarı Nûşirevân-i
Âdil, arzû etti ki; kendisine rehber olmak için bazı nasîhatler tertip
edilsin. Karşılaştığı her müşkül durumda bu nasihatlerden istifade
edilsin.
Bu maksatla, zamanın âlimlerini topladı. Bunların içinden yirmi üç
tanesini seçtirdi ve onlara, Her biriniz bir hikmet söyleyiniz ki, hem
ben istifade edeyim, hem de benden sonra gelenler dedi. Her birisinin
yazdığı hikmetli sözleri altınla yazdırdı. Bunları, yine altından bir
kasa yaptırıp, altın bir anahtar ile de kilitledikten sonra hazinesine
koydurdu. Ne zaman ki, müşkül bir iş ile karşılaşırsa, bu hikmetleri
okur ve ona göre karar verirdi.
MALI İLİMDEN YÜKSEK TUTMAYINIZ
Bu hikmetli sözler şunlardır:
1- Kendinizi biliniz, ilim ve iyi edep öğrenmeyi arzû ediniz. Malı
ilimden yüksek tutmayınız. Ahiret için azık toplayınız. Ahireti dünyaya
satmayınız. Söylenmeyecek sözleri söylemeyiniz. Aranmakla bulunmayacak
şeyi aramayınız.
2 - Hikmet sahiplerinin nasihatlerini hakîr görmeyiniz. İşlerde acele
etmeyiniz. İşleri vaktinde yapınız. İşleri bilene emrediniz. Zararlı
işlerden sakınınız. İşlerin önüne ve arkasına dikkat ediniz.
Akıllılarla istişâre ediniz. Tecrübe edilmişi tecrübe etmeyiniz.
İhtiyarların sözlerine önem veriniz.
3 - Herkes sizi takvânız ve iyilikleriniz ile tanısın. Kanaati
zenginlik biliniz. Sağlığın kadrini biliniz. Kimsenin üzüntüsü ve elemi
ile sevinmeyiniz.
4- Dert ve belâ sahiplerinden ibret alınız. Yerinde hâsıl olan zararın,
yersiz hâsıl olan menfaatten iyi olduğunu biliniz. İnsanlara her zaman
müdâra ediniz, dîniniz için dünyalık verin. Her nerede müdâra lâzım
olursa sertleşmeyiniz. Dost ve düşmanla barışta bulununuz.
5- İşleriniz kendi gücünüzü aşmasın. İnsanlardan ihsânı esirgemeyiniz.
Elinizi ve dilinizi kollayınız. Lâyık olmayan işlerden uzak kalınız.
6 - Fenâ komşudan, fenâ arkadaştan sakınınız. Arkadaşsız yola çıkmayınız. Fenâ ve aslı belli olmayanlarla yolculuk yapmayınız.
7- Çorak yere tohum ekmeyiniz. Herkesin gözü önünde def-i hacet
etmeyiniz. Sonradan görmüşlerden borç yapmayınız. Aslı belli
olmayanlardan kız istemeyiniz. Kıymetsiz insanlarla oturmayınız.
Allahtan korkmayandan korkunuz.
8 - Malı kendinize fedâ ediniz. Ahmak, sarhoş ve deliye nasihat
etmeyiniz. Nasihati anlayana yapınız. Nasihatinizi kıymetli tutunuz.
Elinizin altındakilere merhamet ediniz. Kimsenin ekmeğine göz
dikmeyiniz.
9 - Açların yanında yemek yemeyiniz. Ekmeğinizi açlardan esirgemeyiniz.
Çocuklar ve kadınlara karşı tedbirli olun. Yabancı kadını evinize
uğratmayınız. Dünya nimeti ile kibirlenmeyiniz. Kadınların hîlelerinden
emin olmayınız.
KARI KOCA ARASINA GİRMEYİNİZ
10 - Kimsenin evinin işine karışmayınız. Yabancı kimselere evinizin
yolunu göstermeyiniz. Karı koca arasında aracı olmayınız. Başkasının
bir şeyine sahibinden fazla şefkatli olunuz.
11- Kibirli insanlardan korkunuz. Devlet adamlarına düşmanlık etmeyiniz. Kadın ve erkek hiç kimseye zulüm etmeyiniz.
12- Ana ve baba hakkını gözetiniz. Akrabalarınızdan kesilmeyiniz. İnsan
ile ahdi muhafaza ediniz. Ahdinizi, sözünüzü yerine getiriniz. Davetsiz
kimseye misâfir gitmeyiniz. Misâfirinizi kıymetli tutunuz. Eğer bir
kimse size muhtâç olursa, kudretiniz dahilinde ihtiyâcını yerine
getirmeye çalışınız.
13- Bilgide ileri olanları büyük tutunuz. İlim öğretmeyi ayıp tutanları
insan saymayınız. İnsanın selâmetinin, lisanına dikkatte olduğunu
biliniz. Lâyık olmayan sözü söylemeyiniz.
14 - Fenâ söz söylemeyi âdet etmeyiniz. Lâyık olmayan söze kulak
vermeyiniz. Hükümdarların gıybetini yapmayınız. Sözden anlamayana söz
söylemeyiniz. Her ne ki lisanen söyledinizse, o işi yapınız.
15- İyilerin ziyâretine rağbet gösteriniz. Salâh sahipleri ile sohbet
ediniz. Ölüleri iyilikle yâd ediniz. Dosta ve düşmana nasihatten geri
kalmayınız. Ölen babanızın vasiyetini yerine getiriniz. İlim tahsiline
hırslı olunuz. İlimsiz bir iş işlemeyiniz.
16- Herkesin sözüne emin olmayınız. Güzel sözleri herkese işittiriniz.
Doğru ya da yalana yemîn etmeyiniz. Dünyadan fazla âhiret dostu olunuz.
Yetimin malına göz dikmeyiniz. Gençlikte ihtiyarlıktan endişe ediniz.
İhtiyarlık ihtiyaçlarını gençlikte hazırlayınız.
17- Kış hazırlığını yazın yapınız. Bugünün işini yarına bırakmayınız.
Mütehassıs doktor söylemedikçe şunun bunun sözü ile kan aldırmayınız.
18- Cömertliği âdet edininiz. Bencillikten uzak olunuz. Ehil
olmayanların sohbetinde bulunmayınız. Hacetinizi cömertlerden
isteyiniz. Borçluları sıkıştırmayınız. Dostlarınızı hatâlarından dolayı
îkaz ediniz.
19- Evlâtlarınıza hüner ve sanat öğretiniz. Hâlinizi dosttan ve düşmandan saklı tutunuz. Gizli söyleşilenleri dinlemeyiniz.
SÖZLERİNİZİ ÖLÇÜLÜ SÖYLEYİNİZ
20- Emirlerin huzurunda gözlerinizi muhafaza ediniz. Sözlerinizi ölçülü söyleyiniz.
21- Nimet ve bolluk zamanında dostlarınızı anınız. Düşmanı küçümsemeyiniz. Düşmanın dost görünmesinden endişe ediniz.
22- Emniyet zamanında daha çok korkunuz. Belâ vaktinde sabrediniz.
Darlıkta genişlik zamanını hatırlayınız. Genişlikte darlık zamanını
düşününüz. Vaatlerinize vefâ gösteriniz. Ümitlileri ümitsiz etmeyiniz.
Bir görüşte kimseye aldanmayınız. Başkalarının aybını araştırmayınız.
23- Kendi yükünüzü başkasına yüklemeyiniz. Fena huyluları dost
edinmeyiniz. Hak sözü yerden gökten üstün tutunuz. Cenâb-ı Hakka rücû
etmeyi en güzel amel biliniz.
***
Bir gün geziye çıkmıştı Nûşirevân. Yanında da veziri vardı. Gezerken
bakmış ki, yolda çok yaşlı bir dede meyve ağacı dikiyor. Selâm verip
der ki adama:
- Amca, hayırdır, sen bu yaşa gelmişsin, bu ağacın meyvesini
yiyemezsin. Bu ağaç kimbilir kaç sene sonra meyve verecek? Niye bu
zahmeti çekiyorsun?
- Pâdişâhım, bizden öncekiler dikti biz yedik. Biz de dikelim ki, bizden sonrakiler yesin.
Pâdişâh Zih der. Zih Farsça aferin demek. Sâsânî ananesine göre
Pâdişâh Zih dediğinde, o kimseye 100 altın verilir, yani bir kese
altın. Bunun için ihtiyara 100 altın verilir. Bunun üzerine ihtiyar
dede der ki:
- Gördünüz mü pâdişâhım, meyveleri şimdiden yemeye başladık.
Pâdişâh, bir daha Zih der. İhtiyara 100 altın daha verilir.
- Allah Allah, her ağaç senede bir defa meyve verir, benimki ise senede iki defa meyve verdi hükümdarım.
Zih der Nûşirevân, 100 altın daha verilir. Arkasından vezirine der ki:
- Vezirim hemen buradan uzaklaşalım. Bu ihtiyar çok yaman. Burada fazla kalırsak, hazînede altın kalmayacak.
KOMÜNİZMİN FİKİR BABASINI ÖLDÜRDÜNûşirevân,
Sâsânî Devletinin hükümdarı idi. Peygamber efendimiz zamanında yaşamış,
ancak Peygamber efendimizin peygamberliğini tebliğe başlamadan önce
vefât ettiği için Onun ümmetinden olmakla şereflenememişti.
Nasıl ki, Hâtim-i Tâi cömertliği ile meşhur olmuşsa, bu hükümdar da
adâleti ile meşhur olmuştu. Bunun için kendisine, Nûşirevân-i âdil de
denilmektedir. Peygamber efendimiz bunun için, Ben âdil sultan
zamanında dünyaya geldim buyurmuştur. Vefat ettiğinde Peygamber
Efendimiz 22 yaşında idi.
İranda Mejdek adında, peygamber olduğunu söyleyen bir kimse, yeni bir
din uydurarak, mal ve kadın ortaklığını her yere yaymıştı. Mülkiyet
hakkını yasaklamıştı. Komünistliği daha o zaman İrana yerleştirmişti.
İranın sosyal hayatını ve ahlakını altüst etmişti. İran Şahı Kubad,
buna inandı ise de, oğlu Nuşirevan, bunu seksen bin adamı ile birlikte
öldürdü.
Nûşirevân, âdil idâresinin yanında, komünizmin fikir babası, Mejdeki
de öldürdüğü için insanlığa büyük hizmeti olmuştur. 43 sene saltanatta
bulundu..